Haberler

Aşık Veysel’in, yarım yüzyıllık saklı ses hazi̇nesi̇

Aşık Veysel’in, yarım yüzyıllık saklı ses hazi̇nesi̇

Kalan

Temmuz 4th, 2019

0 Comments

AŞIK VEYSEL’İN, YARIM YÜZYILLIK SAKLI SES HAZİNESİ:
BANA DA BANAZ’DA PİR SULTAN DERLER
[Aşık Veysel, Bana da Banaz’da Pir Sultan derler [haz. Süleyman Şenel], CD+Kitap, Kalan Müzik, İstanbul 2017]

Nevruz çiçeği Aşık Veysel…
Nevruz çiçeklerinin baş verdiği 21 Mart 1973 günü, Sivas’ın Şarkışla’sına bağlı Sivrialan Köyü’nün bereketli topraklarına sırlanan Aşık Veysel [Şatıroğlu]; kültür dünyamızın en kıymetli halk sanatkArlarından birisi olarak, taşıdığı ve ürettiği eserleriyle, her mevsim yeniden yeşeriyor ve ruh dünyamızda her dem yaşıyor, yaşatılıyor.

Tarihin derinliklerinden Anadolu topraklarına akan varlık mücadelesini ve yüzyılları aşan hayat felsefesini öz sanatına işleyen insanımızın, kıymetine paha biçilemeyen sözlü kültür incileri; adeta Aşık Veysel sanatından süzülerek, ülkemiz kültür-sanat hayatını ve toplum belleğini cömertçe besliyor. Halkımız; kılcal damarlarında dolaşan bu birlik ve dirlik gıdasını, yüzyıllar boyunca aynı devinimlerle, bu tükenmez kaynaktan sağlıyor. Ve Aşık Veysel sanatı, toprağın bereketi, toprağın bereketi de Aşık Veysel sanatı olarak ulu kültür deryamıza gürül gürül çağlıyor.

AşıkVeysel’in, bir depodan çıkan ses hazinesi…
Her geçen gün Aşık Veysel’in yayınlanmamış, bilinmeyen ya da bilinenden farklı özellikler taşıyan ses kayıtlarına rastlanıyor. “Bana da Banaz’da Pir Sultan Derler” albümü, bu çeşit bir sesli arşiv belgesi…

Bu sesli arşiv belgesinde yer alan eserler, makara bantlara kaydedilmiş ve kayıtlar, 21-26 Mart 1961 tarihleri arasında, Sivrialan’da, Aşık Veysel’in kendi evinde yapılmış. Kayıtların kimler tarafından yapıldığı da bilinmiyor.

Adı-sanı bilinmedik eller tarafından, yeri-mekAnı bilinmez dolaplara kilitlenen ve yarım yüzyılı aşkın bir süre boyunca tozlu raflarda kaldıktan sonra nihayet Kalan Müzik stüdyolarına ulaşan bu eşsiz ses arşivi; titiz bir çalışma ve seçkin bir repertuvarla ve “Kalan Müzik” etiketiyle ilk kez sanatseverlere ulaşıyor. Bu sürecin gizli kahramanı ise: “Kalan Müzik” markası gibi, ismi de bir marka olan “Hasan Saltık”.

“Bana da Banaz’da Pir Sultan Derler” albümü, ülkemiz halk müziği/Aşık müziği geleneğinin önde gelen akademisyenlerinden birisi olan İTÜ Türk Musikisi Devlet Konseratuvarı Sanatçı Öğretim Görevlisi Dr. Süleyman Şenel tarafından yayına hazırlandı.

Albümün en önemli yanı; titiz ve yorucu bir çalışmayla sekseni aşkın müzik eseri arasından seçile eserlerin, Aşık Veysel’in sesinden daha evvel yayınlanmamış olması…

Albüm; 13’ü “usta malı”; 4’ü ise, Aşık Veysel’in kendi deyişi olmak üzere, toplam 17 müzik eserinden meydana geliyor.

56 yıllık yoldan gelen yolcular…
Kaydedilmelerinin üzerinden 56 yıl geçen bu ses kayıtları biraz yorgun; ancak kayıt kondisyonları gayet iyi. En önemlisi de, eserlerin; Aşık Veysel’in, 60’lı yaşların sağlık performansıyla kayıt altın alınmış olmaları. Bu yönüyle de müzikal ve ruhsal bir dinçlik ve verimlilik dinleyicileri sarmakta.

Albümde; “usta malı” tabir edilen eserlerin her biri, Aşık tarzı deyiş ve ezgilerle seslendiriliyor. Deyişler: Dertli, İbrahim, KAtibî, Kaygusuz, Kul Mustafa, Mir’atî, MisAlî, Nesîmî, Pir Sultan Abdal, SAdık, Teslim Abdal ve TurAbî mahlaslarını taşıyor. Adı geçen isimler, büyük ölçüde 17., 18. ve 19. yüzyıl Alevî-Bektaşî geleneğine bağlı gezgin tekke/ocak Aşıkları… Onlara ilave olarak, “Veysel” mahlaslı dört deyiş de mevcut.

Albümde yer alan eserlerin neredeyse tamamı, Alevî-Bektaşî geleneğinde “içeri hava” olarak bilinen ve ibadetin kuvvetli bir unsuru olarak kullanılan, felsefî yönü güçlü “meydan havaları”… “içeri hava” kimliğine, Aşık Veysel’in istif ettiği ve ezgilendirdiği deyişler de dahil.

Bu yönüyle “Bana da Banaz’da Pir Sultan Derler” albümü: Alevî-Bektaşî inancına bağlı, etki gücü kuvvetli, felsefi açıdan derin anlamlar içeren nasihatAmiz deyişlerin, Emlek çevresi ezgi kalıplarıyla ifade edildiği nAdide bir ses külliyAtıdır. Bu külliyAt; yüzyıllar boyunca Anadolu’yu aydınlatan ulu inanç önderlerinin yolunda yeşertilip büyütülen dinî/ruhî/ahlAkî öğreti ve ibAdet unsurlarının, Aşık Veysel sanatından süzülen ve “Orta Anadolu Türkmen Ağzı” ile seslendirilen eserlerden meydana gelmekte.

“Bana da Banaz’da Pir Sultan Derler”; Emlek çevresi ocak geleneğinin, 19. yüzyılın son çeyreği ile 20. yüzyılın ilk yarısı arasında var olan ezgi ve deyişlerini seçkin örneklerle sanatseverlere ilk kez sunuyor. Bu suretle iletişim araçlarının ülkemiz toplum hafızasına henüz etki yapmadığı ağır devinimli kültür çağlarının gizli kalmış deyişleri, 21. yüzyılın ses iklimine taşınıyor.

Ve “Bana da Banaz’da Pir Sultan Derler”; Aşık Veysel’in hemen hiç bilinmeyen “zakirlik” repertuvarının kuvvetli bir bölüğünü gün yüzüne çıkartmakla kalmıyor; onun, içinde büyüdüğü zengin kültür ortamının, güçlü bir hafızası ve güçlü bir sözlü kültür köprüsü olduğunu da reddedilmez bir surette gözler önüne seriyor.

Albümde yer alan eserler:
01-Bana da Banaz’da Pir Sultan derler [PİR SULTAN ABDAL]
02-Gel gönül ülfet eyleme değme her nAdAn ile [NESÎMÎ]
03-Eyisini sen bilirsin İlAhî [İBRAHİM]
04-İdris terziliğin îcAd etmeden [MİR’ATÎ/(KALECİKLİ MİR’ATÎ)]
05-Seksen yıllık yolu biraz düşünek (Nasihat) [VEYSEL]
06-Terkedip cehAnın küllü varını [MİSALÎ]
07-Beş günlük dünyada ey Ademoğlu [TESLİM ABDAL]
08-Bir seher vaktinde gençlik çağında [VEYSEL]
09-ErvAh-ı ezelde evelki safta [DERTLİ]
10-Gel ey tAlip bu bir esrAr-ı Hak’tır [KATİBÎ]
11-Sen seni yitirip gezme ırağı [KATİBÎ]
12-Salma dil keşnesin engine Aşık [TURABÎ]
13-Sürüp bir katire meniden gelen [SADIK]:
14-Kaygusuz’la bir şey yeme (Şathiye) [KAYGUSUZ]
15-Şu karşıki karlı dağlar (Bülbül Çeşitlemesi)/[KUL MUSTAFA]
16-Bu Alemi gören sensin [VEYSEL]
17-Göz gezdirdim dört köşeyi aradım [VEYSEL].

Comments are closed.