Haberler

Doğan Hızlan: Balkanlar’dan Harput’a
YERLEŞİM coğrafyamız o kadar geniş, tarihimiz göçlerle dolu ki, bunların müziğe yansıması muazzam bir ses zenginliğini getirmiş. Bu hafta ayrı, ses tarihimizi kulaklarımıza ulaştıran iki CD dinledim.
Biri Muammer Ketencoğlu’nun “Balkan Yolculuğu – Sandığımdan Rumeli Türküleri”. Diğeri de Ender Balkır’ın okuduğu Harput Türküleri.
Onları dinlerken, sesin ardındaki insanların serüvenini anımsadım. Acıları, aşkları, gündelik yaşamın güzellikleri, engebeleri bu seslerin içindedir.
Harput adını gençliğimde, Cevat Fehmi Başkut’un Harput’ta Bir Amerikalı oyunundan öğrenmiştim. Sonra sonra yörenin türkülerini, tarihini öğrendikçe ilgim daha da artmıştı.
CD’deki parçaların tümü anonim, ortak bir ses daha güçlü, daha otantik biçimde yansımış müziğe.
Harput kitapçığındaki sanatçının yazdıklarını okuyun, sanırım o zaman bu parçaları daha içten, daha duyarlı bir ruh halinde dinleyeceksiniz.
“Anadolu toprağının her rengine âşık bir müzisyen ve Pertekli bir ailenin evladı olarak babamdan ve dedemden işittiğim Harput türküleriyle büyüdüm.
Aşina olduğum türküleri söylemeye başladığım günden bu yana Harput’un gönlümde hep özel bir yeri oldu.
Sonsuz bir aşk ve minnet duygusuyla türküleri bugüne ulaştıran, güzel sedaları ile Harput’u çınlatan ustaların izinde yol alırken, hatam, kusurum varsa affola.
Albüme sadece yirmi eser sığdırabildik. Dinleyin ve Harput’u seyre dalın…”
Türkülerin bazılarını daha önce başka seslerden dinledim ama bu yeni söyleyişi birkaç kez yeniden dinledim, yeniden sevdim.
Kaynak: Hurriyet.com.tr