Haberler

Niyazî-î Mısrî’yi cazla buluşturdu

Niyazî-î Mısrî’yi cazla buluşturdu

Kalan

Mayıs 7th, 2016

0 Comments

Santur denilince Türkiye’de ilk akla gelen isim Sedat Anar. Niyâzî-î Mısrî-i’nin şiirlerini caz yorumuyla bestelediği albümü ‘Çağrıram Dost’ Kalan Müzik’ten çıkan Anar, daha önce Amak-ı Hayal ve Yunus Emre’nin şiirlerini bestelemişti.

Türkiye’de müzik yelpazesi epey geniş. Ülkemizde birçok müzik tarzı yaşıyor. Yeryüzünün neredeyse orta yeri olan bu coğrafya; kültürlerin ve fikirlerin toplandığı yer olduğu gibi farklı müzik türlerinin de yaşadığı bir alan.

Sedat Anar da yaşadığı toprakların bu halini üzerinde taşıyan bir sanatçı. Bugüne kadar bir çok önemli çalışmaya imza atan Anar, son olarak büyük mutasavvuf, şair Niyazî-î Mısrî Hazretleri’nin şiirlerinin bestelerinden oluşan albüm yayınladı. Sedat Anar’la; Niyazî Mısrî’nin bir şiirindeki kafiyeden adını alan Çağırırım Dost isimli albümü ve müziği hakkında konuştuk.

İRAN’DA SANTUR ÖĞRENDİ

Geniş bir müzik evreniniz var. Çok büyük bir coğrafyanın müziğini eserlerinizde hissedebiliyoruz. Müzik yolculuğunuz nasıl başladı, hangi duraklara uğradınız?

Şanlıurfa Halfeti’de doğdum büyüdüm. Şanslı bir insandım. Dedem masal anlatıcısı ve anlattığı her masalın şarkısını söyleyen bir çirokbejdi. Daha sonra ilkokul ve ortaokuldaki öğretmenlerim müzisyendi. Bana saz çalmasını öğrettiler. Ardından Hacettepe Üniversitesi Tarih Bölümü’nü kazanıp Ankara’ya taşındım. İki sene sonra da okulu bırakıp yollara düştüm, İran’a santur öğrenmeye gittim. Halen gezginim.

Amak-ı Hayal’de geçen şiirleri besteleyerek bir albüm yaptınız. Kitabın merkezde olduğu bir albüm olması dolayısıyla bir ilkti. Daha sonra Yunus Emre’nin şiirlerinin bestelerinden oluşan bir albüm yaptınız. Bunlarla birlikte sokak müzisyenliği tarafınız da var.

Amâk-ı Hayâl yapmış olduğum dört albüm içinde en fazla dinlenen ve satan albümüm. Yirmi üç yaşımda yaptım. Şiirler mânâ âleminin yol göstericisi adeta. Bana da müzikleri yapmak düştü. Daha sonra Yunus Emre’nin şiirleri üzerine bu alanda uzmanlaşmış birisi olan Dr. Mustafa Tatçı ile çalıştım. Yunus’un bestelenmemiş şiirlerini seçerek ve Doğu-Batı müzikal kompozisyonlarla aranje ederek çalıştım.

YÜZLERCE YUNUS VAR

Niyazî-î Mısrî albümü nasıl çıktı?

Bugüne kadar Ahmet Hatipoğlu, Sadettin Arel, Zekai Dede, Dede Efendi, Ali Şir Gani Dede, III. Selim gibi birçok büyük bestekarlar, Mısrî’nin şiirlerini bestelemişlerdir. Yapılan besteler dini musiki formatındadır. Benim yapmaya çalıştığım besteler ise, günümüz çağının musiki formatında.

“Niyazî’nin dilinden, Yunus durur söyleyen” demiş hazret. Yunus albümümün adını Mustafa Tatçı hocam vermişti. Yunus’un İzinden dememizin sebebi Anadolu’da yüzlerce Yunus’un varlığından dolayı. Mısrî Hazretleri de onlardan birisidir.

“Mısrî-î’ye uyan kişinin, gider çürüğü işinin”

Niyazî-î Mısrı hazretleri bir şiirinde “Mısrî-i’ye uyan kişinin, gider çürüğü işinin” diyor. Ben 27 yaşında bir genç olarak, bestelerimde Hazret’in izini sürmeye, maneviyatından bir şeyler almaya gayret ettim. Bu albüm için jazz geleneğinden gelen Kuzey Yılmaz, Emre Toprak ve Ömer Muhammed ile çalıştım.

Ahmet Öztürk

http://haber.star.com.tr/

Comments are closed.